Thursday, 8 July 2010

Şibumi


Kitaplar vardır ya, bir gün mutlaka okuyacağım dediğimiz... Hazır hissetmek gerekir, güçlü olmak, alabilmek kadar yorumlayabilmek, beraber yaşamak, kitabın içinde hissetmek... İşte benim listemin içinde yer alan bir kitaptı Şibumi. Ve sonunda onunlayım :)


Müthiş 200 sayfalık bir başlangıç. Ayağınızı attığınız anda labirentin içinde hissediyorsunuz kendinizi. Kahramanımız olağan dışı dünya tarihlerinde -II. Dünya Savaşı- olağan dışı şartlarda doğmuş kendisi de olağan dışı bir karakter. Zorluklar yaşıyor, yabancılaşıyor, yabancılaştıkça yabancılardan biri oluyor. Müthiş karakterler ile müthiş kurgular içinde yol alıyorsunuz. Go oyunu üzerüne kurulu düzene oturmuş hikaye içinde zamanın evrilişine tanık oluyorsunuz. En etkili strateji oyunu, en etkili silah oluyor, yaşam biçimi oluyor... Bir insanın içine yaptığı yolculuğa rehber oluyor. Mistisizm seviyesine çıkan bir insanın parçalanışına, kırılışına, değerlerinin yok olup yeniden yazılmasına tanık oluyorsunuz.


Böyle bir hayal gücüne şahit olmak gerek. Yine de ilk 200 sayfadan sonra olaylar yüzeyselleşiyor sanki, Trevanian'ın bir acelesi varmış gibi... Kuruluş bir destan, yükselme ise kısa bir öykü gibi.

Yine de bir kahramanın doğuş nedeni olan yıkıntıyı, çarpıklığı içinizde hissediyorsunuz. Her kahraman ölü doğar, küllerinden doğduğunda ise kahramandır...


Hikayenin içinde ise ciddi bir nükte de var. Sadece bir casusuluk hikayesi değil. Dünya üzerindeki toplumların özellikleri ile eğlenme hali olağan bir motife dönüşüyor sayfalar ilerledikçe. Basklar, Japonlar, Fransızlar, İngilizler ve tabii Amerikalılar... Bizi bizden ayıran özellikler o kadar net mi, belki de, kim bilir?


Rodney William Whitaker'ın neden yıllarca adını gizleyerek kitaplarını yazdığı ise ayrı bir hikayedir... Acaba Şibumi'ye erştiğinden midir? Bilinmez, bazı gerçekler bilinmedikçe güzeldir bence. Bu kitapla ilgili yapacak o kadar çok lakırdı var ki yapmak haksızlık olur.


Okuyun çünkü;

Hepimizin içinde bir kahraman yaşar...

Geçmişten izler taşır hepimiz, görünür veya görünmez...

Hayallerdir bizi ileriye taşıyan...

Gülmektir ilerlerken keyif veren...


Ve tabii ki "iyi bir kitap okumak hayatta yaşayaşacağınız en duru ve yoğun mutluluğu yaşatır insana"...


No comments:

Post a Comment