Sistemimizin en temel yapıtaşlarından bir tanesi elbette müzik. Vahşi tüketim kültürünün seçenekleri sonsuzlaştırdığı, kaliteyi sorgulanabilir kıldığı şu günlerde tutarlı bir müzik zevki edinip, istikrarlı bir takipçi olmanın zorluğunu müzikle biraz olsun ilgilenen herkes tecrübe ediyordur muhakkak. Bu huzursuzluğu içinde hisseden ve müzik evreninde 'daha iyi'leri ya da 'daha farklı'ları bulmak isteyen kişiler kendilerine bir referans, bir kaynak edinmek isteyebilirler.
İşte, Ankara Tunalı Hilmi Caddesi, Tunalı Pasajı'nın alt katında ikamet etmekte olan Shades, özellikle jazz, blues ve rock alanlarında bu referansı sağlayarak yıllardır varlığını sürdürmektedir. Soyadını bir türlü öğrenemediğimiz, "Süleyman Abi" diyerek sevdiğimiz sevgili Süleyman tarafından işletilmekte olan Shades, dijitalize edilmiş ruhsuz müziklerden sıkılarak, CD kapağını incelemenin verdiği tatlı hissiyattan etkilenen, bilmediği müzikleri keşfetmek isteyen herkesin uğrak yeridir. İsteyenler popüler müziğin de kaliteli seçkilerini bulabileceklerdir elbette, ziyaretçi profilinin Kadıköy'deki Akmar Pasajı mağazaları ya da Beyoğlu Tünel'deki Lale müşterileri gibi tek tip olduğu sanılmasın. İlla ki bir benzetme yapmak gerekirse High Fidelity'de Rob Gordon'un işlettiği dükkan uygun düşecektir.
Bir Shades tecrübesi herhangi bir cd alışveriş tecrübesinden birçok açıdan farklılık gösterir. Öncelikle, mekanın darlığı yüzünden ister istemez bir samimiyet söz konusudur. Süleyman çoğu zaman içeride yalnız değildir, bazı kadim dostları ile sohbet etmektedir. Konuşulan konu ekseriyetle müzikle, ya da kayıtlarla alakalıdır.
İçeriye bodoslama dalarak bir albümün sorulması pek uygun karşılanmasa da memnuniyetle yanıt verilir. Unutulmaması gerekir ki burası butik bir mağazadır, ve fabrikasyon usulü hizmet vermez. Müşterinin biraz emek harcaması, biraz etrafı incelemesi, kurcalaması beklenir. Müdavimler sırf bu atmosferi koklayıp CD'lerde parmaklarını gezdirebilme tecrübesi için Shades'e uğrarlar. Bu keyfi katmerli kılan bir unsur da GSM sinyalinin düşük olması ve mağaza içerisinde dünyevi meselelerin konuşulmasının olanaksız olmasıdır.
Konuşulan konuya dair bir fikriniz var ise, beyan etmekten kaçınmayarak sohbete dalmak Shades'in en önemli tecrübelerinden birini yaşatacaktır size. Zira bu yolla merak ettiğiniz şeyleri sormak, Süleyman'ın engin bilgisinden faydalanmak mümkün olacaktır. Zaten bu diyaloğun hemen ardından Süleyman size çay ikram edecektir :)
Mağazanın arşivi tek kelimeyle muazzamdır. Türkiye'de sadece burada bulabileceğiniz albümlerin sayısı hiç de az değildir. Süleyman'ın beyni milyon satırlık bir veri tabanı gibi çalışır. Örneğin, "Misty" isimli caz klasiğinin hatırlamadığınız bir yorumu olduğunu ifade ettiğinizde, kısa bir hesaptan sonra dükkanda olan ve olmayan olmak üzere önünüze o kaydı içeren n kadar albüm konulur. Süleyman her biri ile ilgili yorumlarını paylaşır, o albümdeki bazı kayıtlardan yola çıkarak başka kayıtları beğeninize sunar. Tam olarak ne aradığınızdan emin değilseniz de, "Nick Cave'in karanlık sesini" ya da "Al Stewart'ın dinginliğini" sevdiğinizi ifade edebilirsiniz, Süleyman size bu bilgiler ışığında optimal önerileri getirebilecektir.
Shades'de hep ama hep çok güzel müzik çalar. Her kayıt için "bu neydi acaba?" diye sormak istersiniz, ama nedense bu soruyu limitleme ihtiyacı duyarsınız.
Günün sonunda, hiç bilmediğiniz, ya da yıllardır arayıp da bulamadığınız albümlerle kapıdan çıkarak, bugün kendiniz için bir şeyler yapmış olmanın verdiği keyifle evinize döner, keşfetmeye koyulursunuz.
Yıllardır, nice önemli müzisyenleri ve bünyelerimizde iz bırakmış olan nice şarkıları bizlere tanıtmakta olan Süleyman'a bu vesile ile teşekkürlerimizi iletmek isteriz. Shades sistemimizin olmazsa olmaz elemanlarından birisidir, Shades çıktıları sistem sohbetlerinin vazgeçilmez eşlikçisi olacaktır!
P.S. : Kadim dostumla Türkçe kullanımı hakkında fazlaca duyarlıyız, bu yazılarda yaptığımız hataları gündemimize taşıyanlara Shades'den CD alma ihtimalimiz olabilir :)
Tuesday, 30 June 2009
Monday, 29 June 2009
Başlarken...
Bir süredir sistem üzerine bir tartışmadır gidiyor kadim dostum ile aramızda...
Tartışmanın merkezinde sistem var. Bu sistem herhangi sosyal, politik, sportif veya kültürel bir amaç gütmekten çok bizim sistemimizin nelerden oluşması gerektiği ile ilgili...
Çevremizde beğendiklerimizi, hayran olduklarımızı, takdir ettiklerimizi işaret etmek istiyoruz. Tabii ki tam tersi beğenmediklerimiz, tasvip etmediklerimiz de gündemimize giriyor sık sık.
Kısacası söylemek istediğimiz cümleler oluyor, bunları dile getirmek ihtiyacında oluyoruz.
İşte bu blog bu duygulara tercüman olmak amacıyla başlatılmıştır. Umarım disiplinimiz uzun vadeli, konularımız bol ve yararlı olur...
Sevgiler,
Tartışmanın merkezinde sistem var. Bu sistem herhangi sosyal, politik, sportif veya kültürel bir amaç gütmekten çok bizim sistemimizin nelerden oluşması gerektiği ile ilgili...
Çevremizde beğendiklerimizi, hayran olduklarımızı, takdir ettiklerimizi işaret etmek istiyoruz. Tabii ki tam tersi beğenmediklerimiz, tasvip etmediklerimiz de gündemimize giriyor sık sık.
Kısacası söylemek istediğimiz cümleler oluyor, bunları dile getirmek ihtiyacında oluyoruz.
İşte bu blog bu duygulara tercüman olmak amacıyla başlatılmıştır. Umarım disiplinimiz uzun vadeli, konularımız bol ve yararlı olur...
Sevgiler,
Subscribe to:
Posts (Atom)